25 Mart 2016 Cuma

Öğrenme Stilleri

  Çağımızın bilgi çağı olması ve öğrenmede kazanılması gereken bilgi, beceri, tutum ve davranışların gün geçtikçe artması; bireyin etkin öğrenmeyi bilmesini zorunlu hale getirmektedir. Eğer bireylerin öğrenme stillerinin ne olduğu belirlenirse, bu bireylerin nasıl öğrenebileceği ve onlara yönelik nasıl bir öğretim planlanacağı da daha kolay bir biçimde kestirilebilir. Öğrenme Stilleri her bir öğrencinin yeni ve zor bilgiyi öğrenmeye hazırlanırken, öğrenirken ve hatırlarken farklı ve kendilerine özgü yollar kullanmasıdır. Bu stiller doğuştan var olan karakteristik özelliğimizdir. Yaşamımızın her anında ve her boyutunda davranışlarımızı etkiler. Üç çeşit öğrenme stili vardır: Görsel, işitsel, kinestetik. Çoğunlukla biri ağırlıklı olmak üzere her üç öğrenme stiline de sahip olabiliriz.



Görsel Öğrenenler: Özel yaşantılarında genellikle düzenli ve titizdirler. Dağınık bir masada ders çalışamazlar; önce masayı kendilerine göre düzenlerler, daha sonra çalışmaya başlarlar. Bir şey düşünürken gözleri yukarı doğru bakar.

En iyi nasıl öğrenirler?
Görsel Öğrenen
  • Yazarken,okurken renkli kalemler kullanmalı, önemli konuların altını renkli kalemle çizmelidir.
  • Ders dinlerken not almalıdır.
  • Anahtar sözcük kartları hazırlamalıdır, kısa notlar alarak pekiştirmelidir.
  • Öğrenmesi gereken materyalleri kendine göre renklendirmeli, organize etmelidir.
  • Ders çalışırken sessiz bir ortamda ve tek başına olmalıdır.
  • Çözmeye çalıştığı problem birkaç aşamalı ise her aşamanın nasıl olduğunu ve geçişiyle ilgili açıklamalı bilgiler yazmalıdır.
  • Video ve bilgisayar programlarından yararlanmalıdır.

İşitsel Öğrenenler: Sohbet etmeyi, birileri ile çalışmayı severler. Bir şey düşünürken kulak hizasına doğru bakarlar. Bir bilgiyi hatırlama istediklerinde genellikle o bilgiyi aktaran kişinin anlatım tarzını veya daha önce bireysel olarak yaptıkları sesli tekrarı hatırlamaya çalışırlar.

En iyi nasıl öğrenirler?
İşitsel Öğrenemeyen
  • Çalışma grupları oluşturmalı ve o gruplarla çalışmalı ya da bir çalışma arkadaşı bulmalıdır.
  • İşittiğini hatırladığı için konuları tekrar ederken yüksek sesle okumalıdır.
  • Problem çözerken kendi anladığı şekilde, yüksek sesli, kendi sözcükleriyle ifade etmelidir.
  • Ders çalışırken ses kayıtları yapıp, bunları sınavlara hazırlanırken tekrar amaçlı kullanabilirler.

Kinestetik (Dokunsal) Öğrenenler: Oldukça hareketlidirler. Bu hareketlilik, uygun işlere yönlendirilmezse genelde sınıfta problem çıkarırlar. Düşünürken aşağı doğru bakarlar, dağınıktırlar. Yeni bir şey öğrenirken hareket ederek öğrenmeyi tercih ederler.

Kinestetik Öğrenen
En iyi nasıl öğrenirler?
  • Ders çalışırken kendi istediği yerde ve şekilde çalışmasına izin verilmelidir.
  • Dersi dinlerken hareket etmelerine ve bir şeyler ile oynamalarına izin verilmelidir.
  • Laboratuar çalışmaları için fazladan izin verilmelidir. Konu ile ilgili müze, tarihi yerler gibi yaşayarak öğrenebileceği yerlere gitmesi sağlanmalıdır.
  • Oyunlarda rol alarak, deney yaparak, yazarak çok daha verimli bir süreç geçirilir.

Kaynaklar:
http://www.eba.gov.tr/dokuman
(Özel Dr. Natuk Birkan İ.O. Reh. ve Psk. Dan. Servvisi - Öğrenme Stilleri)
http://nkal.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/20/01/964247/dosyalar/2012_12/10102559_ogrenme_stilleri.pdf
http://blog.originlearning.com/elearning-engaging-all-groups-of-learners/

Karikatürler:(1 ve 2) Yiğit Özgür
(3) Cihan Ceylan

19 Mart 2016 Cumartesi

İhtiyaç Türleri

İhtiyaç, beklenen ile var olan koşullar arasındaki fark olarak tanımlanabilir. Öğretim tasarımcıları, mevcut performansın beklenen performansa ulaşmadığı durumlarla ilgilenir. İhtiyacın belirlenmesinden değerlendirilmesine kadar bir süreç işlemektedir. İhtiyaç değerlendirmesi, planlanması ve düzenlenmesinde 6 ihtiyaç türü (Burton & Meril, 1991) kullanılır. Bunlar, tasarımcılara toplanacak bilgi türünü belirleme ve ihtiyaçları sınıflamada bir araç olarak yardımcı olur.

İhtiyaç (Temsili)

Normatif İhtiyaçlar: Bizden beklenenlerle yapabildiklerimiz arasındaki farktır. Hedef kitlenin performansının ulusal bir standart ile karşılaştırılmasıyla belirlenir. Hedef kitlenin performansı, var olan standarttan daha düşük olduğunda normatif ihtiyaç bulunuyor demektir. Mesela bir okuldaki öğrencilerin matematik sınavından aldıkları puanların ortalaması, ülke genelinde yapılan bir sınavdaki ortalamanın altında çıkıyorsa, o okul ulusal normun altında demektir.

Normatif İhtiyaç (Temsili)
Karşılaştırmalı İhtiyaçlar: Dış bir ölçütle karşılaştırılması yönünden normatif ihtiyaçlarla benzerlik gösterirler fakat burada söz konusu olan dış ölçüt ulusal bir normdan ziyade, aynı koşullardaki başka bir gruptur. Buna örnek olarak aynı düzeyde eğitim gören iki ayrı sınıfın matematik dersindeki başarısı verilebilir.

Hissedilen İhtiyaçlar: Bireysel bir istek ya da ihtiyaçtır. Kişide var olan beceri düzeyi ya da başarı ile kişiden beklenen beceri düzeyi ya da başarı arasındaki farkı gösterir. Örnek olarak, bir deneme sınavına giren öğrencinin eksiklerini görüp hangi konulara çalışması gerektiğini tespit etmesi verilebilir. Hissedilen ihtiyaçların bilinmesi yoluyla tasarımcılar, kişilerin bireysel ihtiyaçlarını ve geliştirmek istedikleri performans ile ilgili ihtiyaçları belirler.

İfade Edilen İhtiyaçlar: Hissedilen ihtiyacın eyleme dönüştürülmüş halidir. Bir önceki örnekten yola çıkarak, matematik dersinde çok eksiği olduğunu gören bir öğrencinin özel ders almaya başlaması; ifade edilen ihtiyaç olarak verilebilir.

Geleceğe İlişkin İhtiyaç (Temsili)
Önceden Tahmin Edilen veya Geleceğe İlişkin İhtiyaçlar: Gelecekte oluşabilecek değişikliklerin belirlenmesiyle ilgilidir. Örnek olarak, değişen yaşam koşulları ve gelişen teknolojiyle birlikte her okulda bilgisayar laboratuvarının bulunması, kara tahta yerine akıllı tahta kullanımına geçilmesi verilebilir.

Acil İhtiyaçlar: Nadiren oluşan fakat önemli sonuçlar doğuran başarısızlıklardır. Bu ihtiyaç türü, beklemediğimiz bir anda ortaya çıkan problemlerin çözülmesinde gereken başarıya sahip olup olmamamızla ilgilidir. Örnek olarak olası bir doğal afetin sebep olacağı felaketlere karşı önlemler almak, mesela depreme karşı dayanıklı binalar yapmak verilebilir.


Kaynaklar:
http://ogta.net/lesson/ihtiyac-analizi-sunum

http://ihtiyacanalizi.blogspot.com.tr/
Görseller (Sırayla):

(1) http://brakyavz.blogspot.com.tr/2015/08/yeni-dunya-duzenini-anlatan-10-karikatur.html
(2 ve 3) Yiğit Özgür

12 Mart 2016 Cumartesi

Böte nedir, ne değildir?

  Bir anadolu meslek lisesinin bilgisayar bölümünden mezun olup da, o sıralar henüz farkına varmadığım, daha doğrusu tam olarak bilmediğim bir lisans eğitim bölümüydü BÖTE benim için. Bölümü kazandığımda bile hala tam olarak neyi kazandığımı bilmiyordum ve daha da kötüsü, bilmediğimin farkında da değildim. Gözünün ne renk olduğunu bilmemek kadar büyük bir şeydi belki. Kendi alanına ait bir bölümü kazanmak fakat tam olarak ne olduğunu anlayamamak.

  Çok geçmeden neyin ne olduğunu anladım tabiki fakat hala daha, çoğu BÖTE öğrencisinin de yaptığı bir hatayı yapmaktan vazgeçemiyorum. Birisi okuduğum bölümü sorduğunda anlamazlar diye BÖTE demek gelmiyor içimden. Açılımını söylemeye de üşeniyorum. Söylesem yine açıklamaya ihtiyaç duyacağını düşünüyorum. Bu sebepler doğrultusunda, birden "Bilgisayar Öğretmenliği" lafı çıkıyor ağzımdan. Sanki bölümün tek amacı buymuş gibi. Kendin biliyorsun durumu fakat karşıdaki bilmiyor işte. Böyle Böyle bir farkındalık, bilinç oluşturulamıyor bölüm ile ilgili. BÖTE deyince, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi deyince insanlar suratına öylece bakıyor diye biz anlatmaya üşenmemeliyiz. Biz bıkmadan insanlara cevap vermeliyiz ki insanların kafasında, en önemlisi bu bölümü seçecek olan öğrencilerin kafasında bölüme dair daha doğru, düzgün şeyler oluşabilsin.


  "BÖTE bölümü öğrencileri, sanılanın aksine sadece bir teknolojik cihazın (bilgisayar) öğretmeni olmak için bu bölümü okumazlar. Öyle olsaydı her cihaz için bir öğretmenlik bölümünün açılması gerekirdi. Mesela; Buzdolabı öğretmenliği :) Kulağa komik geliyor değil mi? Bu tür görüşler bölümün yeterince tanınmasını engellemekte ve gelişimine ket vurmaktadır. Bu nedenle bölümü okumakta olan ya da bu bölümünden mezun kişilerin alanın kapsamını iyi bilmesi, bölümün başkaları tarafından da fark edilmesini kendilerine misyon edinmesi gerekmektedir."

  "Yurtdışında daha çok gözlemlenen bir durum olsa da, yüksek öğretim kurumlarında, özellikle teknoloji destek ofislerinde öğretim teknoloğu olarak görev alan BÖTE mezunları; daha çok mesleki gelişim derslerinin verilmesi ve diğer akademisyenlerin çevrimiçi (online) araçlar geliştirme konusunda yardımcı olma görevini üstlenmektedirler. Ayrıca uzaktan eğitimin giderek arttığı günümüzde, uzaktan eğitim ortamlarının tasarlanması ve geliştirilmesi için istihdamları da gün geçtikçe artmaktadır (Morrison, Ross ve Kemp, 2004).

  Askeri sektörde kısa zamanda daha fazla kişiyi eğitme amacıyla ve özel sektörde ise her türlü eğitim alanında, e-learning çalışmalarında ve materyal geliştirilmesi gibi çalışma alanlarında görev alan BÖTE öğrencileri, iş dünyasında da teknik eğitimlerin, iletişim becerileri eğitimlerinin yanı sıra çalışan performansının nasıl ölçüleceği ve davranış problemlerinin çözümüne yönelik, yönetim ve denetim eğitimleri ile kendilerine iş sahası bulabilmektedir (Morrison, Ross ve Kemp, 2004)."

  Görüldüğü gibi, bir BÖTE öğrencisi sadece ilk ve orta dereceli devlet okullarında öğretmenlik yapmak zorunda değil. O yüzden ilk işi bu potansiyelinin farkına varmak olmalı ve çevresini bu konuda daha fazla bilinçlendirmeli.


-Yararlanılan makale:
Böte Nedir? Nasıl Tanımlanır? Okul Müzesiyle Başlayan Serüvenden İnsan Performans Teknolojilerine Uzanan Yolculuk (Hasan Çakır, Ayça Çebi, Seher Özcan)
-Karikatürler (Sırayla):
(1) www.penguen.com (Yiğit Özgür)
(2) 
http://www.hg2s.com/blog/2013/05/03/a-litmus-test-for-educational-technology/
(3) 
Yiğit Özgür

5 Mart 2016 Cumartesi

Örtük Bellek

Beynimizin bilgileri nasıl alıp yorumladığını açıklamak amacıyla çeşitli modeller geliştirmiştir. Bu modellerden birisi bilgi işlem modelidir. Bu modele göre bilgi, çevresel uyarıcılardan duyu organları ile duyusal belleğe alınır; dikkat edilen ve algılanan bilgi, duyusal bellekten kısa süreli belleğe geçiş yapar ve burada işlenenler saklanmak üzere uzun süreli belleğe aktarılır. İşte örtük bellek, açık bellek ile birlikte bu uzun süreli belleğin altında yer alır. Açık bellek tanımlaması kolay anılardan oluşurken örtük bellek tam tersidir.


Örtük bellek, tarif edilmesi mümkün olmayabilen şeyleri içerir. Mesela bir bisikletti; nasıl dengede durup, pedala basarak ve gidonu çevirerek süreceğimizi kesin olarak tarif edemeyiz. Ancak bisiklet sürmeyi bir kez öğrendikten sonra, bisiklete her bindiğimizde düşmeden sürebiliriz. Bu tarz bilgiler örtülü belleğin bir türü olan, işlemsel (prosedürel) bellekte saklanır. Yani işlemsel bellek, belli bir işlemin nasıl yapıldığına ilişkin bilgileri saklar. İşlem basamaklarının oluşması uzun zaman alır, ancak oluştuktan sonra anımsanması çok kolaydır.


Farkına varmadan bilgi edinme de örtük bellekte gerçekleşir. Bu bağlamda, örtük belleğin bir diğer türü hazırlama belleğidir. Hazırlama belleği geçmişteki bir deneyimimiz sebebiyle, bilinçli bir farkındalık olmadan şu anki yaşantımızı etkiler. Örneğin duvarda çok dikkat etmeden gördüğümüz orman manzarasına sahip bir tablo, aklına gelen ilk rengi söyle denildiğinde yeşil cevabını vermenize sebep olabilir.


Kaynaklar ve İleri Okuma:
- Karikatür - Yiğit Özgür (Uykusuz Dergi)
- http://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/357/mod_resource/content/2/12._hafta-Bilgiyi_Isleme_Kurami.pdf
- http://sevaldereli01.blogspot.com.tr/2012/10/isleme-kurami-bulundugumuz-ortam-saysz.html
- http://noropsikoloji.org/?p=552